Kimi zaman bileğinizde, kimi zaman cebinizde, kimi zaman da duvarınızda asılı…
Bir saat sadece zamanı göstermez.
Güven verir.
Düzen sağlar.
Birlikte geçirilen anlara ritim katar.
Ama biz, saatleri çoğu zaman sadece sustuklarında hatırlarız.
Tıpkı bu fotoğraftaki saatler gibi...
Poşetlere konulmuş, çekmecelere kaldırılmış, bir kenara bırakılmış.
Oysa hiçbir saat kendiliğinden susmaz.
İhmal edilir.
Bir otomobilin yağı nasıl değiştiriliyorsa, bir evin camı nasıl siliniyorsa; saatler de zamanla tozlanır, kurur, hassasiyetini yitirir.
Ama ne yazık ki saatler, genellikle sadece şu üç durumda getirilir.
Peki ya daha önce gelseydi?
Belki de o çark kırılmayacaktı, o zemberek kopmayacaktı, o su saatin içine girmeyecekti...
Saatinizi bozulduğunda değil, zamanı sapmaya başlamadan önce getirin.
Tıpkı doktor kontrolü gibi.
Bir sorun olmadan önce, sadece iyi kalması için.
Özlem Saat olarak biz, saatinize yalnızca tamir işlemi uygulamayız.
Onu açar, içindeki tüm parçaları inceler, yağlar, tozlardan arındırır, gevşemiş vidasını sıkar, gerekirse camını değiştirir, kordonunu yeniler, ibresine titizlikle ayar veririz.
Çünkü biliriz ki, bir saat yalnızca çalışan bir cihaz değildir.
Bir aile yadigârı olabilir.
Bir terfi hediyesi, bir nişan hatırası, bir dededen kalan son eşyadır.
Ve bu yüzden her saat için ayrı zaman ayırırız.
Çünkü bizde, her saat biriciktir.
Saatler sadece zamanı değil, bazen yaşanmışlıkları da taşır.
Tıpkı o poşette bekleyen saat gibi... Belki çocuğuna ilk saatini almış bir babanındır.
Belki evlenirken eşinin taktığı saattir.
Ya da gençliğini hatırlatan bir bileklik kadar özeldir.
O yüzden unutmayın:
Saatinize ne kadar düzenli bakım yaparsanız, o da size o kadar uzun yıllar doğru zamanı söyler.
🛠️ 1945’ten bu yana Özlem Saat’te;
Saatinizi sadece durduğunda değil, yaşadığında da getirin.
Çünkü zaman değerliyse, onu taşıyan da öyle olmalı.
📍 Özlem Saat – İzmit
Zamana sadakatle.
